Collocations - 2
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
WİTH
Ingilizce | Türkçe | Örnek cümle |
angry with | kızgın olmak | I am angry with you for lying to me. (Bana yalan söylediğin için kızgınım.) |
annoyed with | sinirli olmak | I am annoyed with him for being late. (Geç kaldığı için ona sinirliyim.) |
bored with | sıkılmak | I am bored with this movie. (Bu filmden sıkıldım.) |
commensurate with | orantılı olmak | His salary is commensurate with his experience. (Maaş, deneyimi ile orantılı.) |
connected with | bağlı olmak | This incident is connected with the other one. (Bu olay diğerine bağlı.) |
be good at dealing with | başa çıkmakta iyi olmak | He is good at dealing with difficult people. (Zor insanlarla başa çıkmakta iyidir.) |
happy with | memnun olmak | I am happy with the results. (Sonuçlardan memnunum.) |
incompatible with | uyumsuz olmak | His lifestyle is incompatible with his job. (Yaşam tarzı işi ile uyumsuz.) |
obsessed with | takıntılı olmak | She is obsessed with her appearance. (Görünüşüne takıntılı.) |
pleased with | memnun olmak | I am pleased with your progress. (İlerlemen beni memnun ediyor.) |
preoccupied with | dalgın olmak | He was preoccupied with his thoughts. (Düşünceleriyle dalgındı.) |
consistent with | tutarlı olmak | His behavior is consistent with his personality. (Davranışı kişiliği ile tutarlı.) |
AT
Ingilizce | Türkçe | Örnek cümle |
angry at | kızmak | I am angry at him for breaking my phone. (Telefonumu kırdığı için ona kızgınım.) |
annoyed at | sinirlenmek | I am annoyed at her for being so late. (Bu kadar geç kaldığı için ona sinirliyim.) |
be bad at | kötü olmak | I am bad at math. (Matematikten kötüyüm.) |
be good at | iyi olmak | I am good at singing. (Şarkı söylemekte iyiyim.) |
surprised at | şaşırmak | I am surprised at your success. (Başarından dolayı şaşırdım.) |
Yorumlar
Yorum Gönder