Collocations - 1
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Collocations'ler çok fazla birlikte kullanılan kelime gruplarını ifade eder. Bu serimize Collocations'lardan of, about, with, at, on, to, by, for, in, from, on, to, over, with, for, in, with, at, on, beyond, by, out of, under, without, within, after prepositions'larının bulunduğu kelime gruplarını inceleyeceğiz.
OF
| İngilizce | Türkçe | Örnek cümle |
| afraid of | korkmak | I am afraid of heights. (Yüksekliklerden korkuyorum.) |
| ashamed of | utanmak | I am ashamed of my behavior. (Davranışlarımdan utanıyorum.) |
| aware of | farkında olmak | I am aware of the problem. (Problemin farkındayım.) |
| capable of | yapabilmek | He is capable of great things. (Büyük şeyler yapabilir.) |
| conscious of | bilinçli olmak | I am conscious of my surroundings. (Çevremimin farkındayım.) |
| fond of | sevmek | I am fond of chocolate. (Çikolatayı seviyorum.) |
| full of | dolu olmak | The room is full of people. (Oda insanlarla dolu.) |
| be good of | nezaket etmek | It was good of you to help me. (Bana yardım ettiğin için nezaket ediyorsun.) |
| indicative of | göstergesi olmak | His behavior is indicative of a problem. (Davranışı bir sorunun göstergesi.) |
| irrespective of | ne olursa olsun | I will help you, irrespective of the cost. (Ne olursa olsun sana yardım edeceğim.) |
| jealous of | kıskanmak | I am jealous of your success. (Başarından dolayı seni kıskanıyorum.) |
| regardless of | ne olursa olsun | I will stay here, regardless of the weather. (Hava nasıl olursa olsun burada kalacağım.) |
| Ingilizce | Türkçe | Örnek cümle |
| annoyed about | sinirlenmek | I am annoyed about the traffic. (Trafikten dolayı sinirlendim.) |
| anxious about | endişelenmek | I am anxious about the exam. (Sınav için endişeliyim.) |
| certain about | emin olmak | I am certain that I am right. (Haklı olduğumdan eminim.) |
| excited about | heyecanlanmak | I am excited about the new movie. (Yeni film için heyecanlıyım.) |
| pleased about | memnun olmak | I am pleased about your progress. (İlerlemen beni memnun ediyor.) |
| right about | haklı olmak | You were right about the weather. (Hava hakkında haklıydınız.) |
| sorry about | üzgün olmak | I am sorry about what happened. (Olanlar için üzgünüm.) |
| upset about | üzülmek | I am upset about your failure. (Başarısızlığın için üzüldüm.) |
| wrong about | haksız olmak | You were wrong about me. (Benim hakkımda haksızdınız.) |
Yorumlar
Yorum Gönder