Yaşanmamışlıklara Ağıt

 Denizaltından Notlar 6 -- Yaşanmamışlıklara Ağıt

Çok zor bir gün oldu. İkilemler, sonlar, yeni sınavlar. Hüzün ve bir umudun peşinden koşma aynı zamandaydı bugün. Zorlanacağım bir yazı olacak bilmiyorum belki de böyle kalır sadece bir not bırakmak istiyorum geleceğe. Zaten de amacım bu blogta gelecekte bu yazıları okuyup geçmişe dönmek. Artık hayatı biraz daha yola koyduktan sonra daha çok yazmayı düşünüyorum. Özellikle de sosyoloji, ilişkiler, tiyatro metinleri üzerine yoğunlaşacağım  

Sanki yanlış yerdeymişim gibi hissediyorum uzun zamandır. Sanki bir akşamüstü muntazam bir sofra hazırmış ve ben bekleniyormuşum gibi. İfade si zor bir boşluk hissi. Nihilizmin duvarına tosladım bunu açık yüreklilikle ifade etmem gerek ve hala bocalıyorum üzerimden atmak için bunu. Üzerine bir de mükemmeliyetçilik eklenince hayat sadece çekilmez bir hale dönüşüyor. Yavaş Yavaş düzetmeye çalışıyorum. Hakkımı vereyim ufak bir ilerleme de kaydettim. Velakin dahası gerek çok daha fazlası. 

Tüm bunlarla mücadele ederken ihmal ettiklerim, kaçırdığım hayatlar, zamanlar, konuşmalar. Belki geri kazanılabilir işler var ya asla geri gelmeyecek olanlar. Derin bir nefes alıp biraz düşündükten sonra bilmiyorum yazıyı bitirebileceğimi düşünmüyorum.

Son, sadece ekleyeceğim insanları kendi başarılarınızın forsunu gösterisini yapacağınız küçük egonuzu tatmin edeceğiniz varlıklar olarak görmeyin, sonra yalnız bitiyor her şey.

tümüyle....